2 Ekim 2018 Salı

Boerue (Börü) Davasına Mağdurlar Aranıyor

Yaklaşık 1,5 yıl öñcesinde savcılığa girek şikâyetçi olduğum Boerue (Börü) için Mali Suçlar Bürosunda ifade vérmeye çağırmışlardı; bugün gittim.

Belgeleriñ çok el değiştiği söylense de onlarıñ işleme alındığını görmek güzel oldu. Bu süre içinde dosyanıñ ardına düşmüş, bu işi kovalamıştım. Bu yüzden, birçok kuruma gidip geldiğiniñ söylenmesi beni şaşırtmadı. Gel gelelim olayıñ durumuna.  Şikâyetimi yéñiden dile getirdim, polis de kayda géçti, ancak bir sorunumuz var: Mağdur kim? Benim hiçbir maddi yitimim olmadı, bir ödeme kaydım yok. Bu yüzden polis, dava seyriniñ daha hızlı işlemesi adına mağdur olanlarıñ bu şikâyet davasına katılması gérektiğini söyledi. Benden başka bu olaya karşı şikâyetçi olmadığı için ve benim de maddi mağduriyetim bulunmadığından şikâyet yön değiştirip "bağış toplama muhalefetine" dönüşecekmiş. Yani izinsiz bağış toplandı diye ufak bir ceza ya da bunuñ gibi bir neñ ile bu kişileriñ yaptıkları yanına kazanç kalacak. Belki de olay kapanacak! Çünkü bu kişiler kimseniñ alnına pusat dayayıp akça (para) toplamadı. Göñüllü olarak vérdiler ve kimse de şikâyetçi déğilse alan memnun, véren memnun, saña ne oluyor ki diyip kapatacaklar dosyayı.

Peki ne yapmalı?
Bu işe para yatıran ve bunu eposta ya da banka dekontuyla kanıtlayabilecek kişileriñ yani sözüm ona mağdurlarıñ ortaya çıkması gérekmekte. 0212 635 00 00 sayılı İstanbul Emniyet Müdürlüğünü aradıktan soñra 1921 (dahili) ile Mali Suçlardan Burhan Bey ile iletişime geçmeniz beklenmektedir.

Benim bundan soñra yapabileceğim bir neñ kaldı mı, sanmıyorum. Hukuksal boyutta gidebildiğim, ardına düşebildiğimce olayı kovaladım. Gérisi sizleriñ çabasına bağlı. Bu tür olaylarıñ yaşanmaması ve ulusal duygularımızıñ sömürülmemesi adına kimseniñ üşengeçlik yapmayacağını umuyorum.

Kamuoyunuñ bilgisine sunulur.


5 Temmuz 2017 Çarşamba

Boerue / Börü Projesi Hakkında Suç Duyurusu

Türkçülüğüñ sömürülmesine karşı sessiz kalamazdım. Bakırköy Savcılığına gittim. Oturduğumuz yerden dolayı Küçükçekmece Savcılığına gidip dilekçe vérmem gerektiği söylendi. Üşenmedim oraya gidip dilekçemi vérdim. Fatih'teki Emniyet Müdürlüğüne götürmem için bir belge vérip soruşturmayı başlattılar.


***


Savcılığa suç duyurusunda bulunduğum Boerue, bugün (05.07.2017) basın açıklaması vérmiş.

Kendilerini mazlum göstermek için çok çaba göstermişler. Hatta olayı 15 Temmuza bağlamışlar! Élin gâvuru bir proje yaptığında neredeyse güngen başı gelişmelerden çav vérirken, bizimkiler bir yıl soñra o da kuyrukları sıkışınca yazma gereğinde bulunmuşlar. Yazarken de bitti diyeceklerine ağlanıp sızlanmışlar, utanmasalar yine bağış dileyecekler. Bizimkiler dérken, bu arkadaşlarıñ bizimkiler olduğundan derin kuşkularım var. Bir kere "boerue" ne? Eñ başından bu Fransızca ada sinir olmuştum. Tanıtımları da İngilizce yapıyorlardı, ki bu da ayrı bir eziklik göstergesi! Kürtçü sol öbeklere üye bir çalışanları da olduğunu birkaç yérden okudum. Şimdi kim bunlar? Bizimkiler déğil; olamazlar. İşte bu yüzden bu işi soñuna değin izleyeceğim. Enselerinde olup bitirmeleri için elimden geleni édeceğim.

Türkçüler yalñız olsa da Türkçülük yalñız déğildir.

Selam!

Uzun zamandır yazamadığımız için üzgünüz. Açıkça görülüyor ki yolunda gitmeyen bir şeyler var; geciktik! Neler oluyor? Yoksa parayı alıp kaçtık mı? diye sorular yağıyor. Hiç kimse sormazsa biz kendimize soruyoruz zaten! Parayı alıp nereye kaçtık diye Şaka bir yana, sorular o kadar çoğaldı ki önce topluca cevaplayalım dedik sonra neler olduğunu en başından anlatmaya karar verdik! (Yazıya başlamadan gönlünüzü rahatlatalım, vazgeçmiş ya da bırakmış değiliz )
Gelin ilk olarak geçen sene mayıs ayına dönelim; kampanyamızın başarıyla tamamlandığı aya. Bazı şeylerin düşündüğümüzden daha zorlu olacağını PayPal Türkiye’nin kapandığı haberiyle anladık. Parayı alabilmek için büyük para kesintisi yapmayan bir aktarım yöntemi bulmamız gerekiyordu. Proje tamamlandığı gece, Kickstarter, aynı anda çok sayıda hesaptan para çekmeye çalıştığı için Türkiye’deki iki büyük banka bağışçılarımızın hesaplarını dondurdu. Bunun bir güvenlik sorunu olmadığını anlatmak için aradık ama yapacak bir şey yoktu. Bağışçıların kartlarının yenilenmesi gerekiyordu! Dolayısıyla Türkiye’den elde ettiğimiz bağışların büyük bir kısmını toplayamadık.

Yeni bir aktarım yöntemi bulduk ama paranın aktarımı için gerekli evrakları toplayalım derken iki ay kaybetmiş olduk. Bu bir iki aylık gecikme bize çok şeye maloldu. Bir iki sözleşmenin tarihini geciktirdik ama yine de durumu az zararla toparladık. Tabii, PayPal’sız paranın gelişi, Türkiye’deki bağışçılarımızın çoğundan bağışların alınamaması ve gecikmeler bize oldukça pahalıya mal oldu. Bağış geldiğinde, işimize dört elle sarıldık. Sponsorlarımızın da verdiği güvencelerle bazı konsept çalışmalarını yeniledik. Çalışmalarımız hızlı sonuç verirken… 

Türkiye’de 15 Temmuz gecesi hiç beklenmedik bir darbe girişimi oldu. Aylarca süren OHAL sırasında birçok şirket derin soruşturmalar geçirdi, işleri durduruldu veya devlete ihanetten sahipleri içeri alındı. Bu süreç herkesi etkilediği gibi bizi de derinden sarstı. Piyasa neredeyse durma noktasına geldiği için iş ortaklığı yapmak istediğimiz 2 stüdyo kapandı. Sponsorlarımız ekonomik süreç gereği yatırımlarını durdurdu, bazıları ne yazık ki işlerini küçültmeye hatta kapatmaya gitti. Kendi ekibimiz içinde bile İstanbul’dan ayrılıp ailesinin yanına dönmesi gerekenler oldu. 

Talep ettiğimiz miktarda 3 bölüm animasyon yapamayacağımızı biliyorduk ama bize güven veren iş ortaklarımızın ve sponsorlarımızın desteğiyle bu yola girebilmiştik. Fakat o geceden sonra işler bizim için pek yolunda gitmedi! Elimizdekilerle idare edip minimum şartlarda ilerlemeye çalışırken ofisimizin çok yakınında gerçekleşen bombalı saldırı sonrası ülkedeki gerginlik arttı ve arttı. Türk Lirası %10 un üzerinde değer kaybetti ve biz başlangıçta çizdiğimiz bütçeden oldukça geriye düştük. Elimizden geldiğince devam etmeye çalışırken ülkede anayasa değişikliği referandum kararı alındı. Referandum sonrası piyasada yaşanan dalgalanmalar iş yerlerinin neredeyse tüm yatırımlarını durdurdu. Bizler bu süreçte görüşmelerimize devam etsek ve yeni bağlantılar kursak da… 

Neler olacağını öngörmemizin imkansız olduğu bir noktaya ulaştık. Börü’yü hayata geçirmek her geçen gün biraz daha zorlaşıyor ve biz de hırslandıkça hırslanıyoruz. Maceramıza dört elle sarılıyoruz. Ama şu noktada devam edebilmek ve yeni anlaşmalar yapabilmek için piyasaların durumunu gözlemlemekten başka bir seçeneğimiz yok. 


Kötü haber, takvimimizden olabildiğince saptık ve hatta sizlere yeni bir takvim sunamıyoruz. 

İyi haberse, ilk iki bölüm animatikleri hazır ama telif ve yayın hakları nedeniyle paylaşamıyoruz; tabi daha iyi haberse ekip olarak biz bu işe gönlümüzü verdik ve tüm engellere rağmen devam ediyoruz.
Bağışçılarımız, Kickstarter’dan süreci zaten takip ediyorlar. Dolayısıyla hediyelere ne olduğunu biliyorlar ama bir kez de burdan açıklayalım: Hediyelere ne oldu? 

Hepsi hazır. İlk gönderide, OHAL nedeniyle postalar sıkı bir denetimden geçti. Sonrasında kriz üzerine kriz geldikçe bini aşkın postayı gönderebilmek zorlaştı da zorlaştı. Bizler de toplantıydı, işti derken zaman bulmakta güçlük çektik. Ama yine de, hediyelerimizin çoğu gönderildi, geri kalanlar sıralı bir şekilde yolluyoruz. 

Bağışçılarımızla, kickstarter üzerinden görüşüp durumu açıklıyoruz. Destekçilerimize de buradan geç de olsa haber vermiş olalım dedik. Gecikme için özür dileriz ve sabrınız için içtenlikle teşekkür ederiz.

- MayAna
***

Bugün (06.07.2017), #boerue ile ilgili olarak Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığının bana verdiği ve elimde kalan son belgeyi de İstanbul Fatih Siber Suçlar Müdürlüğüne götürüp teslim ettim. Gérisi artık yargınıñ görevi.

20 Eylül 2012 Perşembe

ÖLDÜRME ÜLEVİ

İki avucunuñ arasında sıkıştırıp uyguladığı basınçla sivrisineğiñ pestilini çıkaran, üstüne düştüğünde kanadından tutup iğrenerek atan, bunu yaparken de bir gıdım olsun vicdanı sızlamayan kişioğlunuñ, beñzer doku, beñzer işlevlerle oluşan daha büyük gövdesini sivrisineğinkinden değerli görmesini salaklık olarak görüyorum.

Sivrisinek seni inçsiz kılıyorsa, onuñ yaşantısına soñ vérebilirsin. Bu, seniñ ülevindir. Beñzer biçimde, başka bir kişioğlu seni inçsiz kıldığında, onuñ yaşantısına soñ vérmek gibi üleviñ de vardır. Ağılanması için sıktığıñ osumuñ, çığırtıları kopartılan kimyasal pusatlardan ayrımı nedir?

Bir kişioğlu, bir karıncadan daha değerli déğildir. Beñzeri olarak, toplum da (kendimize yédiremediğimiz için insan sürüsünü "toplum" olarak adlandırıyoruz) bir karınca yığınından önemli déğildir.

Eviñi hamamböcekleri yığını bastığında, ağılı osumla ölmelerini sağladığıñ gibi, yurdunda seni inçsiz kılan toplumu da tümden yok étmek gibi üleviñ bulunmaktadır. Hamamböcekleri bu yaptığını "soykırım" olarak nitelese de, uruğundakiler evde "temizlik" yaptığını diyeceklerdir.